İnsanoğlu uzun yıllardır, gıda ve tarımsal ürünler ile bağını kopardı.
Hızlı şehirleşme ile, doğada ilaç niyetine bulunan ve eskiden bolca faydalandığı besinden faydalanmaz oldu.
Gıdayı doğru şekilde üretmemek, doğru zamanda, doğru şekilde ve yeterli seviyede tüketmemek, belirli besinlerden almamız gereken vitamin, mineral, antosiyanin ve antioksidan gibi mikro besin öğelerini yeterince alamamamıza neden oldu.
Ve tüm dünyada sağlık harcamaları, ilaç kullanımı, besin destek hapları alımı hızla arttı.
Biz Levent ve Hande olarak, uzun yıllar profesyonel hayatta ve sonra denizcilik sektöründeki aile işimizde geçirdiğimiz yılların sonunda, ayağımızı toprağa basmak ve dünyada yanlış giden bir şeyleri değiştirmek amacı ile dünyada orman meyvelerinin Kuzey Amerika ile birlikte anavatanlarından birisi olan Yalova’ya yerleşerek, tarım ile uğraşmaya karar verdik.
Bizce iyi ki bu kararı verdik çünkü ülke olarak dünyanın en gözde orman meyvesi merkezi olmak için hiç bir eksiğimiz yok.
Yaban mersini, tıp dünyası ve gıda endüstrisi tarafından ağız birliği ile “super foods” olarak tanımlanıyor. Neden mi?
- Antioksidan açısından çok zengin
- Vitamin ve mineral deposu (içerisinde karbonhidrat, protein, lif, sodyum, potasyum, kalsiyum, A vitamini, B vitamini ve demir bulunmaktadır.)
- Kolestrolü kontrol etmeye yardımcı
- Kan şekerini düzenlemeye yardımcı
- Tansiyon düşürücü potansiyele sahip
- Fenolik madde oranı açısından çok değerli
Neden mi Altınova?
Biz seçmedik. Yerlerin, zamanların ve anıların bir enerjisi var. Yalova, tarihi, kültürü, iklimi, doğal olarak sahip olduğu ürün deseni (çevrede doğal olarak yetişmesi) açısından kendisini bu konuda seçmiş bir bölgedir.
Birinci neden; burası frambuazın iki anavatanından birisi. İlk kez İpek Yolu arazisine geldiğimizde bir zıraat uzmanı bize “etrafınıza bakın ve doğal olarak yetişen ne görüyorsanız, onu yetiştirin” demişti. Öyle yaptık. Çünkü herşeyin doğal olanına, doğayı zorlamadan yapılanına, onunla işbirliği ve uyum içinde üretilenlerin tadına inanıyoruz.
İkinci neden ise; Çobankale ya da diğer adı ile Çobanhisarı mevkiinin İpek Yolu’nun Anadolu’daki en kritik duraklarından biri olmasıdır. Burada, bizim İpek Yolu Bahçeleri ve ülkemizin yaban mersinindeki gelecek hikayesinin enerjisini hissettik. İpek Yolu üzerinde seyredecek olan kafileler, yol boyunca tüketecekleri en temel gıdalardan olan hayvan etlerini bu noktada alırlar ve koyun çobanları da sürüleri ile bu noktada dinlenirlermiş. Aynı zamanda bu kale İpek yolu üzerindeki en önemli güvenlik üslerinden de birisiymiş. Çoban Kale, bizi de o günlerdeki gibi koruduğuna ve ülkemizin orman meyvelerindeki ticari başarısının, ikinci bir İpek Yolu hikayesi olacağına gönülden inandırıyor.
Bu coğrafyanın derin hikayesini öğrendiğinizde, meyvelerimizdeki eşsiz lezzeti dışında, anlamı da size ayrı bir tat verecek. Bu nedenle, “Nerede Üretiyoruz” bölümünü mutlaka okumanızı önerelim ve hikayemize devam edelim.
Altınova’da üretime başladıktan sonra anladık ki önce Altınova’yı, sonra da Antalya’dan Karadeniz’e kadar geniş bir bölgedeki Türk çiftçisini, yabanmersini ile kalkındırmak işten değil… İpek Yolu Bahçeleri’nin yabanmersini tarlaları projesi ile, tüm vatandaşlarımız için yabanmersini gibi faydalı, ilaç gibi bir meyveyi, muz ya da portakal kadar erişilebilir yapabileceğimizi gördük. Tüm çalışmalarımızı da bu amaca yönelik yapmaya devam ediyoruz.
Frambuazın iki anavatanından biri olan Yalova’yı tüm dünyanın yabanmersini merkezlerinden biri yapmak istiyoruz.
Bunu yaparken uzmanlarla çalışıyoruz.
Bunu yaparken, tarım teknolojilerinin en güncel uygulamalarını kullanıyor ve hatta milli olarak geliştiriyoruz.
Özel tasarlanmış saksılarda, akıllı sulama ve gübreleme ile, yenilenebilir enerji kullanarak, çevreci lojistik ağı ile taşıyarak, sağlıklı ve çevreci paketleme yaparak, ihracata uygun, sağlıklı, ürün israfını sıfırlayan, üretim maliyetini optimize eden, dolayısı tüketicilerin daha erişilebilir fiyata bu sağlık deposu meyveleri tüketebilmesini sağlayan bir sistem kurmak üzere yola çıktık.
Yolculuğumuz, ilk yıllarımızda hemen dikkat çekmeye başladı. Güven İslamoğlu bizleri buldu ve hikayemizi – henüz şu an olduğumuz aşamanın yarısında iken – ölümsüzleştirdi. Bizi bu videoyu izledikten sonra biraz daha yakından tanıyabilirsiniz.
Şu anda akıllı saksılarda izlenebilirliği yüksek üretim, otomasyona dayalı akıllı sulama, akıllı gübreleme sistemlerini devreye aldık ve çevreci paketleme adımlarını tamamladık.
2018’den bu yana çilek, 2020’den bu yana yabanmersini üretiyoruz.
2021 yılında böğürtlen, 2022 yılında da frenk üzümü deneme üretimine başladık.
Çok yakında sizlere yani tüketicilerimize ait İpek Yolu yabanmersini bahçeleri projesi ile karşınızda olacağız. Tüm Türkiye’yi Antalya’dan Batı Karadeniz’e kadar, hep birlikte sahip olduğumuz yabanmersini bahçeleri ile donatacağız.
Bakalım hikayemizin birlikte devam ettiğimiz yeni bölümlerinde neler olacak…
Levent ve Hande Sarılgan